MAVİ SERİK TATİL SİTESİ - TSM ŞARKI SÖZLERİ

 

BELKİ BİRGÜN GELECEKSİN

Belki birgün geleceksin lakin vakit geçmiş olacak

Gönül hicran şarabından yudum yudum içmiş olacak

Güzel de olsa inanmam artık seni gözlerine, bahar bitmiş olacak

Gönül hicran şarabından yudum yudum içmiş olacak


DUYDUM Kİ UNUTMUŞSUN GÖZLERİMİN RENGİNİ

Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini

Yazık olmuş o gözlerden sana akan yaşlara

Bir zamanlar sevginle ateşlenen başımı

Dizlerinin yerine dayasaydım taşlara


Hani bendim yedi renk hani tende can idim

Hani gündüz hayalin geceler rüyan idim

Demek ki senin için aşk değil yalan imiş

Acırım heder olan o en güzel yıllara

  

DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ

Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç

Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç

Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile

Avunmak istemeyiz böyle bir teselliyle

Aah geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan

ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan

Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece

Gruba karşı bu son bahçelerde keyfince

Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönül

Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül

Aah dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç


 

DEDİLER ZAMANLA HEP AZALIRMIŞ SEVGİLER (OLSUN)

Dediler zamanla hep azalırmış sevgiler

Olsun bana seninle geçen yıllarım yeter

Nasıl olsa herşeyin zamanla sonu yok mu

Ömür dediğimiz şey küsecek kadar çok mu


Dediler ki gün gelir unuturmuş gidenler

Olsun bana aşk dolu geçen yıllarım yeter

Nasıl olsa herşeyin zamanla sonu yok mu

Ömür dediğimiz şey küsecek kadar çok mu

ELBET BİRGÜN BULUŞACAĞIZ

Elbet birgün buluşacağız

Bu böyle yarım kalmayacak

İkimizin de saçları ak

Öyle durup bakışacağız


Belki bir deniz kıyısında

Elele maziyi konuşacağız

Benim içimde yanan ateş var

Sevgilim ne zaman buluşacağız


Belki bir gemi güvertesinde

Sen beni unutmuş için kupkuru

Benim gönlümde hala o arzu

Sevgilim ne zaman buluşacağız


ESKİ DOSTLAR

Unutulmuş birer birer

Eski dostlar eski dostlar

Ne bir selam ne bir haber

Eski dostlar eski dostlar


Hayal meyal düşler gibi

Uçup giden kuşlar gibi

Yosun tutan taşlar gibi

Eski dostlar eski dostlar


Unutulmuş isimlerde

Bilinmez ki nasıl nerde

şimdi yalnız resimlerde

Eski dostlar eski dostlar


 

ESKİMEYEN DOST

Ne söylesen sen haklısın, aylar varki görüşmedik

Bir köşede oturupta, bir kadehi bölüşmedik

Kim ayırdı bizi bizden, kadere dur diyemedik

Ne yazık ki o günlerin değerini bilemedik


Eski dost düşman olmaz deyipte sitem etme

Ayrılığın yükünü yalnız bana yükleme

Ne zaman gelirsen gel başıma tac olursun

Sen benim eski değil eskimeyen dostumsun


Yollarımız ayrı ayrı kalplerimiz bir olsa da

Herşey seni hatırlatır kurumuş bir gül olsa da

Kim ayırdı bizi bizden, kadere dur diyemedik

Ne yazık ki o günlerin değerini bilemedik

 







 

ENGİNDE YAVAŞ YAVAŞ (BUGÜN DE AKŞAM OLDU)

Enginde yavaş yavaş günün minesi soldu

Derdim bana arkadaş bugün de akşam oldu

Gölgeler indi suya kuşlar vardı uykuya

Gurbeti duya duya bugün de akşam oldu


Su uyur fısıldaşır gider yare ulaşır

Yolcu yolda yaraşır bugün de akşam oldu


 

GİTME SANA MUHTACIM

Gitme sana muhtacım, gözümde nursun

başımda tacım, muhtacım

beni öldür öyle git, yaşamak için

senin sevgine muhtacım

Muhtacım gözlerine, muhtacım sözlerine

uzattım ellerimi, muhtacım ellerine gitme

Şimdi bomboş ellerim

Seni çağırır yaşlı gözlerim muhtacım

Beniz öldür öyle git

Yaşamak için senin sevgine muhtacım


Sensiz bir dünyadayım,

gerçekten uzak bir rüyadayım muhtacım

Beni sensiz dünyadan, sonsuz rüyadan

uyandır da git muhtacım

Muhtacım gözlerine, muhtacım sözlerine

Ruhumu ısıtacak sımsıcak nefesine gitme

Gitme sana muhtacım gözümde nursun

Başımda tacım muhtacım

Beni öldür öyle git

Yaşamak için senin sevgine muhtacım


 

GÜL DUDAKLIM

Yüce dağdan esen yelden, sazımdaki kırık telden

Busbulanık akan selden sorsam seni gül dudaklım

Çiçeklenmiş dalımsın, inci mercan balımsın

Sanki benim canımsın sarsam seni gül dudaklım


Ayrılmasın yollarımız, boş kalmasın kollarımız

Aşkla dolsun yıllarımız sarsam seni gül dudaklım

Çiçeklenmiş dalımsın, inci mercan balımsın

Sanki benim canımsın sarsam seni gül dudaklım



 

GÜNLERDİR İÇİME ÇÖKTÜ AYRILIK

Günlerdir içime çöktü ayrılık

Böyle boynu bükük duruşum ondan

Yağacak bir bulut gibi doluyum

Böyle ağlamaklı oluşum ondan


Şurası gözgöze geldiğimiz yer

Şurası söyleşip güldüğümüz yer

Şurası başbaşa kaldığımız yer

Buralara sıksık gelişim ondan


Beni yalnız koyup mahzun hallerde

Sen nasılsın acep gurbet ellerde

Geleceksin diye gözüm yollarda

Uzaklara böyle dalışım ondan


Şurası gözgöze geldiğimiz yer

Şurası söyleşip güldüğümüz yer

Şurası başbaşa kaldığımız yer

Buralara sıksık gelişim ondan


 

HER GECE YOLLARDA GÖZLEDİM SENİ

Her gece yollarda gözledim seni

İnan ki gönülden özledim seni

Güllerde aradım yakan buseni

Unutmam sevgilim, unutmam seni


Yıllar var bu hasret canıma yetti

Hicranı kalbimde sabrı tüketti

Vefasız gör bana aşk neler etti

Unutmam sevgilim, unutmam seni



 

İNTİZAR

Sakın bir söz söyleme, yüzüme bakma sakın

Sesine duyan olur, sana göz koyan olur

Düşmanımdır seni kim bulursa cana yakın

Anan bile okşasa, benim bağrım kan olur


Dilerim Tanrıdan ki, sana açık kucaklar

Bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun

Kan tükürsün adını candan anan dudaklar

Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun


 

İMKANSIZ

Yıldızlara baktırdım fallarda çıkmıyorsun

Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa

Pencereden bakmıyor yollara çıkmıyorsun

Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa


 

 

 

Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa


 

 

 

Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa


Yalvarırım mektup yaz beş dakika ayır da

Su serp yanan bağrıma sağlığını duyur da

Yaban gülü gibisin dağda, kırda, bayırda

Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa


Seviyor özlüyorum seni can bahasına

Bir fırsat ver ne olursun beni bir daha sına

Bu aşkı söyeyemem senden bir başkasına

Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa






 

KADEHİNDE ZEHİR OLSA

Kadehinde zehir olsa, ben içerim bana getir

Dudakların mühür olsa, ben açarım bana getir

Ağladığın geceleri, kalbindeki acıları

Çekinmeden bana getir, sen tükenme beni bitir


Aşk bağının gülü ol da, dikenini bana batır

Bakma canım yandığına, sorma benim halim nedir

Ağladığın geceleri, kalbindeki acıları

Çekinmeden bana getir, sen tükenme beni bitir


 

KADERİMDE HEP GÜZELİ ARADIM

Kaderimde hep güzeli aradım

İçimdeki sazlar başka söz başka

Hayalimde canlanırken muradım

Duvardaki resim başka sen başka


Gökyüzünde otağ kurdum oturdum

Yeryüzünde hayat başka ruh başka

Bu sevdadan artık ben de yoruldum

Yaz yağmuru kış yağmuru bambaşka


 

KİMSEYE ETMEM ŞİKAYET

Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime

Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime

Perde-i zulmet çekilmiş, korkarım ikbalime

Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime



 

KISKANIRIM SENİ BEN

Saçın yüzüne deyse, tenini kıskanırım

Birine söz söylesen, dilini kıskanırım

Kıskanırım seni ben, kıskanırım kendimden

Bu nasıl aşk Allahım, öleceğim derdimden


Sakın takma göğsüne, gülünü kıskanırım

Seni saran kemerden, belini kıskanırım

Kıskanırım seni ben, kıskanırım kendimden

Bu nasıl aşk Allahım, öleceğim derdimden

KALBİMİ KIRA KIRA

Senden bana ne kaldı, bir hatıradan başka

Bir daha geri dönmem, yalan kattığın aşka

Kalbimi kıra kıra, bıraktın bir hatıra

Günahını yalancı dudaklarında ara


Gözyaşların boşuna, düşme artık peşime

Yansın yüreğin yansın, şimdi de bende sıra

Kalbimi kıra kıra, bıraktın bir hatıra

Günahını yalancı dudaklarında ara


 

KIŞLADA BAHAR (KARA GÖZLÜM)

Kara gözlüm efkarlanma gel gayrı

İbibikler öter ötmez ordayım

Mektubunda diyorsun ki gel gayrı

Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım


Dağlar taşlar bu hasretlik derdinde

Sabır sebat etmez gönül yurdunda

Akşam olur tepelerin ardında

Daha güneş batar batmaz ordayım


Bahar geldi koyun kuzu koklaştı

İki aşık dört senedir bekleşti

Kara gözlüm düğün dernek yaklaştı

Vatan borcu biter bitmez ordayım


 

MİHRABIM DİYEREK

Mihrabım diyerek sana yüz vurdum

Gönlünün dalında bir yuva kurdum

Yıllardan beridir yalvarıp durdum

Sevgilim demeyi öğretemedim


Gönlünde sevgime yer vermedinde

Yaban güllerini hep derledinde

Ellerin ismini ezberledinde

Bir benim adımı öğretemedim

Sonunda hicranı öğrettin bana

Ben sana sevmeyi öğretemedim


 

NAZENDE

Deydi saçlarıma bahar gülleri

Nazende sevgilim yadıma düştün

Sevenin bahtına bir güzel düşer

Sen de tek sevgilim aklıma düştün


Gözlerim yoldadır kulağım seste

Ben seni unutamam en son nefeste

Ey ceylan bakışlım ey boyu beste

Gurbette sevgilim aklıma düştün

Nazende sevgilim yadıma düştün


Sensiz dağ yoluna çıktım bu sefer

Öksüz kumru gibi güller, laleler

Sen niye yalnızsın sordular eller

Gurbette sevgilim aklıma düştün

Nazende sevgilim yadıma düştün


 

NEREDEN SEVDİM O ZALİM KADINI

Nereden sevdim o zalim kadını

Bana zehreddi hayatın tadını

Söylemem sormayın asla adını

Bana zehreddi hayatın tadını


 

NEYLEYİM KÖŞKÜ

Ah edip inlerim gurbet elinde

Uzaktan göründü benim dağlarım

Yine garip kaldım gurbet elinde

Sevgilimi hergün anar ağlarım


Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı

İçinde salınan yar olmayınca


Kimsesiz hem öksüz kaldım bu yerde

Talihim düşürdü beni bu derde

Gözümü kapadı bir kara perde

Evimi yurdumu anar ağlarım


Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı

İçinde salınan yar olmayınca



 

NASIL GEÇTİ HABERSİZ

Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım

Bazen gözyaşı oldu, bazen içli bir şarkı

Her anını eksiksiz dün gibi hatırlarım

Dudaklarımda tuzu, içimde yanar aşkın


Hani o saçlarına taç yaptığım çiçekler

Hani o güzel gözlü ceylanların pınarı

Hani kuşlar, ağaçlar binbir renkli çiçekler

Nasıl yakalamıştık saçlarından baharı


Ben hala o günleri anarsam yaşıyorum

Sanki mutluluğumuz geri gelecek gibi

Hala güzelliğini kalbimde taşıyorum

Dalından koparılmış beyaz bir çiçek gibi


 

ÖYLE GÜZEL Kİ GÖZLERİN

Öyle güzel ki gözlerin, bakmasını bir bilsen

Öldürür mahvedersin, yakmasını bir bilsen

Aşkın irem bağını, bu gençliğin çağını

Sevda basamağını çıkmasını bir bilsen

Bilsenki her günümü, sensiz geçen ömrümü

Sana karşı gönlümün çarpmasını bir bilsen


 

ÖMRÜMÜZÜN SON DEMİ

Ömrümüzün son demi, sonbaharıdır artık

Maziye bir bakıver neler neler bıraktık

Küserek ayrılırsak olur inanki yazık

Maziye bir bakıver neler neler bıraktık


 

RÜZGAR SÖYLÜYOR

Rüzgar söylüyor şimdi o yerlerde bizim eski şarkımızı

Vazgeç söyleme artık, hatırlatma mazideki aşkımızı

Bir kış günüydü başladı bu hazin macerası gönlümüzün

Vazgeç söyleme artık, hatırlatma mazideki aşkımızı


 

SEVMEKTEN KİM USANIR

Sevmekten kim usanır, tadına doyum olmaz

Hangi gönül uslanır, sevenle oyun olmaz

Kaç kere yemin ettim, kaç gönüle de girdim

Sensiz yapamıyorum ah, bak yine geri döndüm


İstersen yüzümü güldür, istersen ağlat beni

Bir gecenin koynundan, bin geceye at beni

Kaç kere yemin ettim, kaç gönüle de girdim

Sensiz yapamıyorum ah, bak yine geri döndüm



 

SEN HEP BENİ MAZİDEKİ HALİMLE TANIRSIN

Sen hep beni mazideki halimle tanırsın

Hala bilirim aşk ile bekler inanırsın

Hep böyle siyah saçlı ve hülyalı sanırsın

Hala bilirim aşk ile bekler inanırsın



 

SENİ BEN UNUTMAK İSTEMEDİM Kİ

Seni ben unutmak istemedim ki

Uzayan yollara neden inandın

Sevenler verdiği sözden döner mi

Şu yalan yıllara neden inandın


Seni unutsaydım bekler miydim hiç

Bir derdime bin dert ekler miydim hiç

Şu sonsuz hasreti kalbime koyup

Bir ömür boyu ah çeker miydim hiç


Sen bana uzaktan sitem ettikçe

Benim ümitlerim elimden tutmaz

O yalan sözlere sakın inanma

Seneler geçse de seven unutmaz



 

SABRET GÖNÜL

Hicran açmıştır sinede yare

Zavallı gönlümün neş-esi kare

Talihin zulmeti yol vermez yare

Bahtım kara, gül kara, sümbül kara


Sabret gönül birgün olur bu hasret biter

Çekilen acılar canım gün olur geçer


Birgül bülbül giymiş kareler

Sinem üzre gözgöz olmuş yareyler

Bu dert beni iflah etmez, pareyler

Benim derdim, dermanın bilen yok


Sabret gönül birgün olur bu hasret biter

Çekilen acılar canım gün olur geçer



 

SENEDE BİRGÜN

Gönlümde açmadan solan bir gülsün

Her zaman gamlıyım her zaman üzgün

Beklerim yolunu aylar boyunca

Yeter ki gel bana senede birgün


Ağarsın saçlarım, solsun yanağım

Adını anmaktan yansın dudağım

Bu aşka canımı adayacağım

Yeter ki gel bana senede birgün



 

SİLEMEZLER GÖNLÜMDEN

Dilimi bağlasalar anmasam hiç adını

Gözümü dağlasalar görmesem hiç yüzünü

Elimi bağlasalar tutmasam ellerini

Silemezler gönlümden ne aşkını ne seni


Dünyamı karartsalar görmemem için seni

Büyüler yaptırsalar sevmemem için seni

Gurbete gönderseler kan doldursa içimi

Silemezler gönlümden ne aşkını ne seni



 

SÖYLEYİN YILDIZLAR

Söyleyin yıldızlar sevgilim nerde

Beklerim onu ben pencerelerde

Ben onun yüzünden düştüm bu derde

Söyleyin yıldızlar sevgilim nerde

Beklerim onu ben pencerelerde


İçim yana yana onu ararım

Uçan kuşlardan haber sorarım

Ömrümde gülmedim ona yanarım

Söyleyin yıldızlar sevgilim nerde

Beklerim onu ben pencerelerde


 

ŞARKILAR SENİ SÖYLER

Şarkılar seni söyler dillerde nağme adın

Aşk gibi, sevda gibi huysuz ve tatlı kadın

En güzel günlerini demek bensiz yaşadın

Aşk gibi, sevda gibi huysuz ve tatlı kadın

UNUTTURAMAZ

Unutturamaz seni hiçbir şey unutulsam da ben

Her yerde sen, herşeyde sen, bilmem ki nasıl söylesem

Bir sisli hazan kesilir ruhum eğer seni görmesem

Neşemde sen, hüznümde sen, bilmem ki nasıl söylesem


 

UNUT BENİ

Unut beni kalbimdeki hicranla yalnız kalayım

Kimsesiz bir yavru gibi kucağında ağlayayım

Bu kaçıncı söz verişin, söyle nasıl inanayım

Kimsesiz bir yavru gibi kucağında ağlayayım



 

VURGUN

Gözlerim uykuyla barıştı sanma

Sen gittin gideli dargın sayılır

Ben de bir zamanlar sevildim amma

Seninki düpedüz vurgun sayılır


Ne kadar zulmetsen ah etmem sana

Her iki cihanda gül kana kana

Seninle cehennem ödüldür bana

Sensiz cennet bile sürgün sayılır


Yalan mı söyledin göz göre göre

Ne zaman dolacak verdiğin süre

Gönülden gördüğüm takvime göre

Aldığım her nefes birgün sayılır


 

VEDA

Hani o bırakıp giderken seni

Bu öksüz tavrını takmayacaktın

Alnına koyarken veda buseni

Yüzüme bu türlü bakmayacaktın


Gelse de en acı sözler dilime

Uçacak sanırdım birkaç kelime

Bir alev halinde düştün elime

Hani ey gözyaşım akmayacaktın


 

YORGUNUM

Baharı beklerken ömrüm kış oldu

Gözümde her zaman biraz yaş oldu

En güzel duygular bana düş oldu

Yorgunum dostlarım yorgunum artık

Vefasız yıllara dargınım artık


Tutmadı ellerim sıcak elleri

Duymadım aşk denen tatlı sözleri

Taşıdım ömrümce acı izleri

Yorgunum dostlarım yorgunum artık

Vefasız yıllara dargınım artık


İçimde ateşler söndü kül oldu

Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu

Yar bildim o bile bana el oldu

Yorgunum dostlarım yorgunum artık

Vefasız yıllara dargınım artık


 

YILLAR SONRA

Yıllar sonra rastladım çocukluk sevgilime

O aşina bakışlar içimi deldi yine

O bakış ki götürür beni yıllarca geri

Hatıramda canlandı ilk aşkımın gülleri

Gelmez o günler, dönmez o günler

Mazide kaldı hep...



 

BU AKŞAM BÜTÜN MEYHANELERİNİ DOLAŞTIM ISTANBUL' UN

Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım Istanbul' un

Seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde

Canım doya doya sarhoş olmak istiyordu

seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde


 

BİR KIZIL GONCAYA BENZER DUDAĞIN

Bir kızıl goncaya benzer dudağın

Açılan tek gülüsün sen bu bağın

Kurulu kalplere sevda otağın

Kimbilir hangi gönüldür durağın


Her gören göğsüme taksam seni der

Kimi ateş gibi yaktın beni der

Kimi billur bakışından söz eder

Kimbilir hangi gönüldür durağın





 

AVUÇLARIMDA HALA SICAKLIĞIN VAR

Avuçlarımda hala sıcaklığın var inan

Unuttum dese dilim, yalan billahi yalan

Hasretindir içimde hep alev alev yanan

Unuttum dese dilim, yalan billahi yalan



 

APANSIZ UYANIRSAN

Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde

Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa

Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde

ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa

Bilki seni düşünüyorum, seni düşünüyorum


Gecelerden bir gece uyanırsan apansız

Uzaklarda elemli garip bir kuş öterse

Bir ceylan ağlıyorsa, dağlarda yapayalnız

ve birgün kabrimde sarı çiçek açarsa

Bilki seni düşünüyorum, seni düşünüyorum


 

AZİZ ISTANBUL

Sana dün bir tepeden baktım aziz Istanbul !

Görmedim, sevmediğim hiçbir yer.

Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul !

Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.


Nice revnaklı şehirler görülür dünyada,

Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.

Yaşamıştır, derim en hoş ve uzun ru'yada

Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.


 

seni ben ellerin olsun diye mi sevdim 
ah ellerin olsun diye mi sevdim
 
her şeyimi uğruna ben boş yere mi verdim
ah boş yere mi verdim
 
yalan sözlerle aldatıp seninim derdim
yalan sözlerle aldatıp seninim derdim
 
her şeyimi uğruna ben boş yere mi verdim
ah boş yere mi verdim


uzun yıllar bekledim hakikat oldu rüyam

koklamaya kıyamam benim güzel manolyam

nazlı çiçeğimsin sen sevdana dayanamam

sevdana dayanamam

koklamaya kıyamam benim güzel manolyam

















seni ben unutmak istemedim ki

uzayan yollara neden inandın

sevenler verdiği sözden döner mi

şu yalan yıllara neden inandın

 

bana sen uzaktan sitem ettikçe

benim ümitlerim elimden tutmaz

o yalan sözlere sakın inanma

seneler geçse de seven unutmaz

 

seni unutsaydım bekler miydim hiç

bir derdime bin dert ekler miydim hiç

bu sonsuz hasreti kalbime koyup

bir ömür boyu ah çeker miydim hiç



















































 

menekşe gözler hülyalı

bakışları çok manalı

gönül yakıcı o gözler

meğer ezelden sevdalı

 

gel etme eyleme

aksi söz söyleme

beni red eyleme

beni terk eyleme canım gülüm hey

 

yatıp dizinde ağlarsam

gece ve gündüz çağlarsam

billahi sende acırsın

aşkıma matem bağlarsam

 

gel etme eyleme

aksi söz söyleme

beni red eyleme

beni terk eyleme canım gülüm hey

Bugün 7 ziyaretçi (30 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol